Bir Oda İstiyorum.
Varsın ,ipek ya da kadife perdesi olmasın penceremin. Camlarını bir basmayla kapatayım, gece olduğunda düşmana karşı.
Varsın, loş olmasın ışık. Kırk mumluk ampul ile aydınlansın. Hani göz yorandan. Rahat olmasın. Etime batsın, oturduğum kanepe. Ama yorulduğumda, uyumak için uzandığımda, ruhum da göç etsin masal diyarlara. Afillisinden saten boya olmasın duvarları.
Varsın biraz da rutubet süslesin duvarlarını. Süslesin ki; unutmayayım üşümeyi ve yoksulluğu. Yerleri parke, bilmem kaç metre kare olmasın. Gövdemin sığdığı, ruhumu da taşıyacak, hani bir dostu da ağırlayacak, şerefine vurulacak kadehlerin masasının sığacağı, çıplak ayaklarla basacağım taşları olan bir oda istiyorum. Güneşin sızdığı, yağmurların ıslattığı, penceresi olsun yeter. Hani, yıldızları da göreyim yattığım yerden. İlkbahar dan, yaz dan haberi olsun.
Çok bir şey istemiyorum. Yaşamayı hak eden, bir oda istiyorum. Küçücük ama beni taşıyacak, kocaman yürekli bir oda istiyorum.
Varsın, mutfağı küçük olsun. Pişirdiklerimin kokularıyla doysun duvarları. Çok tabak, çanak ta istemiyorum.Sevmiyorum bulaşık yıkamak. Az olsun, ama çiçekleri olsun tabaklarımın. Varsın, ince belli bardaklarım olmasın. Koca, koca bardaklarda içeyim çayımı.Sadece karnımı değil,ruhumu da doyuracak yemekleri pişireceğim mutfağı olan, bir oda istiyorum.
Sadece saçlarımı ve bedenimi yıkayacağım değil, ruhumun da arınacağı sulardan geçeceğim banyosu olan, bir oda istiyorum. Penceresi küçük, mutfağı küçük, banyosu küçük, kocaman yürekli bu odanın, kapısı sağlam olsun. Kilit tutsun.
Öyle canı sıkılınca hüzünler, ne zamandır merhaba diyemedik Cemile ‘ye diyen vedalar, çat kapı giremesin bu kapıdan. Dik dursun. Tavır yapsın. Eyvallahı olmasın kimseye, bu koca yürekli odanın kapısının. Şiir sevsin duvarları. E! Aciz şair yürekli bir kadın, nefes alacak bu odada çünkü. Dağınıklığıma kızmasın. Karalanmış ve yere atılmış kağıtlardan, rahatsız olmasın.
Sevsin dinlediğim türküleri. Tütünüme karışmasın. İçtiğim kahveleri saymasın. İki kadeh içiyorum diye, bana ayyaş muamelesi yapmasın. Hem biraz da ayyaş olmak gerek. Yoksa çekilmiyor dünyanın kahrı. Ağladığım da bana sarılan, güldüğümde tebessüm eden duvarları olan ,bir oda istiyorum. Dünya’nın çirkinliklerinden haberi olmayan, yalanları, yolsuzlukları, insanların ucuzluğunu,kabul görmeyen duvarlara sahip,bir oda istiyorum.
Yazacağım, çizeceğim, haksızlıklara ağız dolusu söveceğim, kimsenin ‘’-ş! sana yakışmaz’’ demeye hakkı olmadığı, bir oda istiyorum. Özlemini çektiğim kedinin tüylerinden rahatsız olmayan, bir oda istiyorum. Her şeyi unutmayı başarabildiğim, duvarlarında umutlarımı ve hayallerimi oynattığım, bir oda istiyorum. Işıktan nasibini almış, bugünü bugün gibi yaşamaya niyetli, yarından da umutlu duvarları olan, bir oda istiyorum.
Tüm evlerin duvarları için;-’’Ah! bir dili olsa da konuşsa’’ denildi. Tüm evlerin duvarlarından, şahitliği beklendi. Ben, benimle aynı dili konuşan duvarları olan, bir oda istiyorum. Kimi zamanda, evlerin duvarları şahit gösterildi. ’’-İşte buraya yazıyorum’’deyip, tükürükle çentik atıldı duvarlara. Ben, mutluluklara şahitlik edecek, hüzünleri de göğsüne gömecek duvarları olan, bir oda istiyorum.