Nazlı Gelin Gibi Süzülür Zaman.
Ne alınır,ne satılır,ne de geri getirilirsin sen.
Öyle hızlısın ki rüzgar misali uçar,dere misali akarsın.
Herkesin sana ihtiyacı var.Doğacak ta seni bekler, ölecek te.
Vuslat ta sensin Gurbet te.
Şifa da sensin,deva da.Dışarıda yıldırım,içeride kaplumbağa misalisin.
Ömür geçer gider anlamazsında, yari beklerken karanfille sahil kıyısında, akmak bilmezsin zaman.
Özgürlük ödülünse bittiğin yerde,yara yıka geçersin zaman.
Akreple yelkovanın burnundan kıl aldırmaz..
Hayat denilen sensin aslında.
Herkeste ayrı ayrı işlersin.Söylesene kaç yüzlüsün sen zaman?
Tüm duyguları barındırırsın içinde.
Sevinci,hüznü,kederi.Pişmanlılkarda sensin,keşkelerde.
Ah! Tüm sınavların başarı katilisin .Asla yetmezsin.
İş emekliliğe gelince geçmek bilmezsin.Mutlulukların çabucak geçerde,hüzünlerde nazlı gelin gibi süzülürsün zaman.
Gözde yaş,tende ateşsin. Uykulu gözlere hiç insafın yok.
Asıra bedel olsa beş dakikan,kaçırılan 8:15 vapurudur her zaman.
Saniyelerin kaybettirir, bazende kazandırır zaman zaman.
Sihirli değneği olsa insanlığın ,geri getireceği sensindir inan.
Adın raslantı,adın şans ,adın tesadüf olur güzel anlar yaşandığında.
Talihsizliklerin sebebi de sensin.Hiç gocunma!
Bazen saniyelerin,bazen saliselerin can aldı.İnsanlığı hiç suçlama!
Onlar hep masum.Sadece senin yanlış olduğunda,
seninle oldular. Yanlış zaman.
Biz kovalarız,biz yetişmeye çalışırız sana her zaman.
Ne tuhaf! Yitirdiğimizde sensin.Yakalamaya çalıştığımızda.
Baharı bekleriz,gelir geçer.Mevsimlerden bahar,aylardan Nisan oldu mu ;Göğsünde çiçekler açar.
Herşeyi sana teslim ederiz Gün doğar,batar.Bir daha .Bir daha.Bir daha…
Takvim yapraklarından kopartırız seni.
Mahkumlar çentik atar üstüne,şafak olursun askere.
Güne,aya, yıla böler çarparız..
Toplar, çıkartırız seni.Söylesene zaman,sen hangi işlemsin ?
Son günlerde mutluluk getirmiyorsun.
Ateş düşen yürekler sana bıraktı acısını.İyileşmeyi bekliyor.
Ayrılıklar getirdin.Üstüne bir de kayıplar.Bizden aldıklarını geri ver!
Demiyoruz.Ne haddimize ? Gücünden korkuyoruz.
Şimdi bunları yazarkende senden epeyce kaybettim .
Umurumda değil inan.Derin bir ah! dudağımda,
Sabrı da öğrettin bana ,ümitli olmayı da.Öğrettiklerini inkar edip ayıpta etmiyoruz.Yaralarımız yeni kabuklandı daha.
Ne aldıysan bizden helal-i hoş ola.
AMA LÜTFEN ! LÜTFEN ZAMAN!
Çabucak ak git şu sıralar.Gelmeyi ve yaşamayı bekleyen saniyelerinle dolu günlerinin olduğu,doğmayı bekleyen güneşlerin bize umut,bize şans, bize huzur getirsin.Biraz da huzurla akıp gidelim tünelinden.
Biraz da kahkalarla çınlasın duvarların.Takvim yapraklarına” bugün de mutluyduk” diyelim.
Hastane odalarındaki refakatçiler”:Bugün daha iyiydi annemiz ”diye not düşsün sana.
Bizden aldığını verme, tamam.Çocukluğumuz,hayellerimiz, geride bıraktığımız sende kalsın.Ama bundan sonra yaşayacağımız sende, yüzümüz gülsün biraz.Nazlanma! Nazlı gelin gibi süzülüpte hüzünlerde , mutluluklarından mahrum etme.
Dakikana, gününe ,ayına , yılına umut eken ve yeşereceğine inanan ben; Sana sesleniyorum zaman. Deli değilim ben.
Sen getir hele mutlulukları, seni en iyi yaşamasını da bilirim ben.